1.Hafta
Adet kanamanız başladı ve bu son adet kanamanızın ilk günü gebeliğinizin başlangıcı olarak hesaplanacak. Gebeliğinizin 1. haftasında henüz gebe değilsiniz ama bu ay gebe kalırsanız bu haftayı gebeliğiniz ilk haftası sayacağız. Tıbbi gebelik haftası Son Adet Tarihinizin ilk gününe göre hesaplanır. Gebelikte yapılacak testler, sizde ve bebekte ortaya çıkan değişikliklerin yorumlanması ve muhtemel doğum tarihiniz her zaman Son Adet Tarihinize göre hesaplanır. Gebelik son adetin başlangıcından itibaren 40 hafta sürer.
Anne adayının yumurtalıklarda yumurta hücresi gelişimi devam etmektedir. Aynı sırada anne rahmin de rahim zarında kalınlaşma başlamıştır. Bu kalınlaşmanın amacı döllenme meydana geldikten sonra oluşacak embriyonun anne rahmine rahatlıkla tutunmasını sağlamaktır.
Çoğu zaman her adet döneminde sadece 1 yumurta çatlar. Bazı anne adaylarında birden fazla yumurta gelişimi olabilir. Bu durumda ikiz ve üçüz gebelikler karşımıza çıkar.
Beklediğiniz adete 1 hafta var. Gebeliğinizin 3. Haftasındayız. Bir sperm yumurtanızın dış kabuğundan girerek O’nu döllemeyi başardı. Eğer döllemeyi yapan sperm hücresi X kromozomunu taşıyorsa bebeğiniz kız, Y kromozomunu taşıyorsa bebeğiniz erkek olacak. Döllenmenin 2. gününde dış kabuk hala embriyoyu korumaya devam eder ve döllenmeden 3 gün sonra da embriyo tüpte yoluna devam etmekte, 12-16 hücreli bir top şeklindedir. Döllenmeden 4 gün sonra, bu hücre topu, tüpteki yolculuğunu tamamlamaya yaklaşır. Döllenmeden 5 gün sonra embriyo rahime ulaşır.
Anne adayında bu aşamada herhangi bir fiziksel ya da ruhsal değişiklik yoktur. Yalnız rahme tutunma esnasında bazen hafif bir lekelenme şeklinde kanama olabilir.
Adet gecikmesi olur. Döllenmeden ortalama 6-8 gün sonra, hcg (human chorionic gonadotropin) adı verilen bir hormon üretilmeye ve kana salgılanmaya başlarlar. Bu hormon kanda ve idrarda tespit edilebilir. Yerleşme tamamlandıktan sonra, embriyo rahim iç tabakası içinde gelişimine devam eder. Rahim içerisine embriyo gömüldükten 10 gün sonrasında bebeğin kalp atımı başlayacak.
Anne adayında bu aşamadaki belirtiler adet öncesi belirtilerle hemen hemen aynıdır. Adet gecikmesi, adet görecekmiş gibi belirtiler, lekelenme tarzı kanama, baş ağrısı, bel ağrısı, ruh hali değişiklikleri ( sinirlilik, aşırı duygusallık, hassasiyet), halsizlik, yorgunluk ve göğüslerde hassasiyet bulunabilir.
5. haftada, bebeğimiz yerleştiği yuvasında, tüm hızıyla büyümesine devam ediyor. Bir susam tanesi boyutuna ulaştı. Bu haftada kalp, odacıklara ayrılıp, atmaya ve kan pompalamaya başlayacak. Bu haftada gebelik kesesi ultrason ile görülebilir. Ancak bebek kalp atımları için bir hafta daha beklemek gerekir çoğu zaman. Embriyo adı verilen bebek bu haftanın sonunda 1.5- 2 mm boyundadır. Bebeğin beslenmesi için gerekli olan oksijen ve besin taşıyacak olan göbek bağı oluşmaya başlar. Bu haftanın sonunda bebeğin kan hücreleri oluşmuştur ve hücreler arasında kanallar oluşturmaya başlamıştır.
Anne adayında sık idrar, sık acıkma, yorgunluk, halsizlik, uykuya eğilim, göğüslerde dolgunluk, hassasiyet, bulantı-kusma, yiyeceklere ilginin değişmesi görülebilir.
Artık boyu 4-6 mm olan embriyonun kalp atımları ultrasonla görülebilir. Bebeklerin kalbi oldukça hızlı >100/dk atmaktadır. Karaciğer, mide ve pankreas oluşmaya başlar. 27. Günün sonunda embriyo C şeklini almıştır. Yüz ve boyunu oluşturacak olan kıvrımlar belirgindir. Kalpte 4 odacığı ayıracak olan septalar belirir. Kapakçıklar gelişmeye başlar. Sindirim sitemi gelişmeye başlar.
Anne adayında özellikle sabah mide bulantıları görülebilir. Önlemek için yataktan ani kalkmadan mideyi bastıracak kraker, galeta gibi şeyler yenilebilmekle beraber, sık sık azar azar beslenmeli ve sıvı tüketmek gerekir. Kızartma, aşırı yağlı veya şekerli gıdalar, aşırı evi kokutan yemeklerden bir süre uzak durmak gerekebilir.
Kokulara karşı hassasiyet ve toleranssızlık vardır. Parfüm, yemek, sigara kokuları rahatsız edebilir. Bu durumda evde sigara içilmemeli, parfüm kullanılmamalıdır. Yağlı baharatlı, ağır yemekler değil de; daha çok kuru, katı gıdalara yönelinmelidir.
Bu dönemde yapılan en büyük hata aşırı beslenmeye zorlamadır. Bunu kimi zaman anne adayı kendisine kimi zamanda eşler ya da aile büyükleri yapar. Gereksizdir. Anne adayı ne isterse onu tüketebilir. Sadece tüketilmemesi önerilmeyen gıdalara dikkat edilmelidir.
7. hafta
Bu haftanın sonunda bebeğinizin boyu bir fasulye tanesi kadar olacaktır. Bu fasulyenin tepe kısmında göz oluşumu başlar. Biraz daha kenarda yer alan toplu iğne başından küçük çukurluklar da kulaklar olarak gelişecektir. Orta kısımda ise ağız oluşumu başlar.
Yine bu haftada kol ve bacak çıkıntı şeklinde oluşmaya başlar. Önce kol daha sonra bacaklara ait çıkıntılar belirir. Kan dolaşımı başlamıştır. Akciğer gelişimi devam etmektedir. Safra kesesi, mide, bağırsaklar ve pankreas gelişimini sürdürür.
Anne adayı bu dönemde 1-2 kilo alabilir ya da verebilir. Her iki durum da normaldir. Gebeliğin erken belirtileri yavaş yavaş azalmaya başlar, buna karşın bulantı ve kusmalar artabilir. Bu şikayetler özellikle sabah erken saatlerde daha fazla olur.
Bebeğinizde hareket bu haftada başlıyor. Ama siz bu hareketleri hissedemezsiniz. Embriyonun ilk hareketleri kendiliğinden seğirme şeklinde ve refleks hareketlerdir. Gövdesini de kendi ekseninde hareket ettirmesi sık yaptığı hareketlerdendir. Anne karnındaki hareket, bebeğin kemik ve eklemlerinin normal gelişimi için gereklidir.,
8.haftada özellikle beyin ve kafa hızla büyümeye devam eder. Alt çene belirginleşmeye başlar. Omurilik gelişimini sürdürür. Üst damak farklılaşır. Burun oluşur. Yemek borusu farklılaşır ve nefes borusundan ayrılır. Kalp içinde kapakçıklar fark edilmeye başlar. Kalbin içinde 4 odacık vardır. Akciğerler ve böbrekler oluşmaya başlar. Kollar silindirik şekilde uzamaya başlar henüz el ve parmaklar oluşmamıştır. Bacaklar daha geç belirginleşir.
Anne adayında memeler büyür ve dolgunluk, hassasiyet olur. Mide içeriğinin yemek borusuna kaçması sonucu yanma hissi olabilir. Rahimdeki hızlı büyüme zaman zaman karın kramplarına neden olabilir. Bu dönemde ciltte yağlanma ve sivilcelenme görülebilir. Cilt güneşe karşı hassastır. Yaz aylarında güneşten koruyucu kremler kullanılmalıdır.
Kıkırdak ve kemik dokuları oluşmaya başlamıştır. Bağırsaklar, göbek kordonu içinden karın boşluğuna doğru göç etmeye başlarlar. Beyin hala en büyük organdır. Ağız boşluğu oluşumu görülebilir. Kulak kepçesi farklılaşır. Gözde retina iyice belli olabilir. Göz kapakları fark edilebilir. Burun delikleri belirir. Koku almaya yarayan sinir oluşur. Yemek borusu uzar ve kalpten çıkan kan iki ayrı yönde pompalanmaya başlar. İnce bağırsaklar uzar, böbrek oluşumu tamamlanır ve ilk kez idrar üretmeye başlar. İlkel cinsiyet hücreleri oluşmaya başlar. Dış genital organların farklılaşması başlamıştır. Ancak hala daha kız yada erkek olduğu belli değildir. El ve dirsek belirginleşir. Bacaklarda sinir iletimi başlar. Bebek içinde yüzdüğü suyun içinde hafif hafif hareket etmeye başlar.
Eğer bulantı, kusma, halsizlik yorgunluk varsa artık son 2 hafta biraz daha sabretmeniz gerekecek geçmesine az kaldı.
Bu haftanın sonunda bebeğin boyu 27-35 mm civarındadır. Tıbbi olarak bu güne kadar embriyo olarak tanımlanan bebek bu haftadan sonra fetüs olarak adlandırılır.
Bu dönemde dirsek, diz ve parmakların gelişimi başlar. Tırnaklar oluşmaya başladı ve sadece bize özel olan parmak izimiz oluşuyor.
Ağız ve kulak oluşumu tamamlanır. Bu haftada göz kapakları hızlıca oluşmaya başlar ve birleşerek kapanır. Gözler 10. haftada artık tamamen kapalıdır ve 26. Haftaya kadar kapalı kalacaktır. Akciğer, safra kesesi, mide, bağırsaklar ve pankreas gelişimini sürdürür. Kalp gelişimi tamamlanmak üzeredir. Beyin hızla geliştiği için ultrasonda vücudun yarısı baş kısmından oluşur gibi gözükür. Bebek artık su kesesi içinde hareket etmeye başlar. Ancak bu hareketler henüz anne tarafından hissedilemez.
Genital bölge gelişimi başlar. Kız bebeklerde klitoris, erkek bebeklerde penis gelişimi nedeni ile her iki cinsiyette ultrasonda yanlışlıkla erkek bebek olarak algılanabilir.
Anne adayının duygu durumunda dalgalanmalar çok sık görülür. Kendinizi zaman zaman melankolik zaman zaman da çok mutlu hissedebilirsiniz. Bu çok normal bir durumdur. Kan hacminiz arttığı için cildinize yakın toplardamarlarda koyulaşmalar fark edebilirsiniz. Bu durum özellikle bacaklar ve memelerde belirgindir. Kilonuz da artık artmaya başladı. Bulantı ve kusmalarınızın azalmaya başlaması bu dönemlerde beklenebilir.
Boyu yaklaşık 3-5 santimetre oldu. Gebeliğin en kritik dönemi artık sona erdi. Bu haftada beyin hızla büyümesini sürdürmektedir ve fetusun boyunun yarısını kafa oluşturmaktadır. Böbreklerde idrar üretimi başladığından içinde yüzdüğü amniyon sıvısının da miktarı artmaya başlar.
Epidermis oluşup deri tabakaları arttıkça, önceden seçilebilen iç organlar artık dışarıdan görülemiyor. İlk kıl folikülleri kaşlarda ve ağız çevresinde görülmeye başlandı.
Sinir hücreleri arasındaki istasyonlar olan sinapslar beyin dış kabuğunda tamamen oluşarak organize sinir iletisine başladı.
Başparmağını emmeye başladı ve etrafındaki amnion sıvısını yutabiliyor artık. Aynı zamanda bir objeyi kavrayabilir, başını öne arkaya eğebilir, çenesini açıp kapayabilir, dilini oynatabilir, gerinebilir ve iç çekme hareketi yapabilir durumda. Bu haftada yüz, avuç içi ve ayak tabanındaki duyu reseptörleri hafif dokunmalara bile tepki verebilir. Ayak tabanına hafif bir dokunmayla, kalçası ve dizini oynatıp, parmaklarını kıvırabilir.
Anne adayının rahimi bir greyfurt büyüklüğüne ulaşmıştır. Bulantılar azaldığından iştahta bir artış görülür.
Bebeğin boyu 5- 6 cm ( baş popo mesafesi ) 9-11 cm (baş-ayak mesafesi) . Yüz şekillenmiştir. Kulaklar başın her iki yanındadır. Karaciğer, tiroid, pankreas ve safra yolları işlevine başlamıştır. Bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvısı yaklaşık 50 ml dir. Ses telleri oluşumu bu haftalarda tamamlanır. Kıl kökleri ve tırnakları oluşmuştur. Bazı kemiklerde sertleşme başlar.
Bu hafta bebekte ense kalınlığı ölçümü, burun kemiğine bakılması ve ikili test için ideal bir zamandır. Genetik hastalıklardan down sendromu ( mongolizm) ve kalıtsal kalp hastalıklarında gebeliğin 11. haftasından itibaren bebeğin ense bölgesinde sıvı birikimi olur . Bu sıvı kalıcı değildir. Ense kalınlığında artış ve burun kemiği izlenmediğinde ayrıntılı incelenme önerilir.
Bebekte yüz hatları daha çok belirginleşir. Gözler kafanın yan taraflarından ortaya doğru hareket ederler. Bu haftalarda bebek çoğu zaman bacaklarını kullanarak zıplar ve kollarını hareket ettirir. Bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısı bebeğin akciğerlerinde dolaşmaya başlamıştır. Bu akciğer gelişiminin temelini oluşturur. Bebeğin eşi yani plasenta işlev görmeye başlamıştır.
Vajinal ultrason ile bebeğin cinsiyeti saptanabilir. Ancak net bilgi vermek için çoğu zaman 1-2 hafta daha sabretmek daha mantıklıdır. Bu hafta ilk trimesterin son haftasıdır. Omurga gözlenebilir
Anne adayında gebeliğin erken bulguları ve yarattığı şikayetler azalmıştır ve kaybolmaya başlar. Rahim büyüdükçe gerilir ve hafif bir kasık ağrısı şeklinde algılanabilir. Artan hormonlar ciltte değişikliklere neden olurlar. Özellikle yüz ve boyunda lekelenmeler olabilir. Buna gebelik maskesi denilir. Geçici bir durumdur ve doğumdan sonra düzelir. Bu durum özellikle güneşe maruziyetle artabileceği için yaz aylarında yüze yüksek koruma faktörlü kremler uygulanmalıdır.
Artık karnınız büyümeye başlamıştır. Gebe kıyafetleri satın almanın vakti gelmiştir. Karın büyümeye başladığı için çatlak önleyici kremler ve yağlar cildin nemli tutulması için kullanılmaya başlanır. Bol sıvı tüketilmesi cildin nem dengesi için de önemlidir.
Dengeli, sağlıklı beslenme ve egzersiz bu haftadan itibaren önem kazanır.
Bu haftada bulantı kusma kokulara hassasiyet azalır, bebeğin organ oluşumu tamamlanmıştır, düşük riski azalır. Bebek bu dönemde ellerini hareket ettirir.
Ortalama 13-14 cm boyundadır. Daha önceki haftalarda yolk sak denilen kesecikten beslenirken bu haftadan itibaren tamamen annesinde plasenta denilen eş ile beslenmeye başlar. Plasenta çoğu zaman rahmin üst bölgelerine yerleşir. Buradan bebek için gerekli besinler, oksijen, temiz hava sağlanır. Artık maddeler yine buradan anne vücuduna aktarılır.
Anne adayındaki uyku ve yorgunluk hali ortadan kalkar. Bu haftada genital akıntılar artabilir, sarı-beyaz-kokusuz akıntı normaldir. Yeşil-kahverengi-kötü kokulu, beraberinde yanma-kaşıntı-ağrı olan akıntı durumlarında muayene gereklidir. Tansiyonda düşme görülebilir. Bu nedenle baş dönmeleri, halsizlik görülebilir. Yeterli sıvı tüketilmelidir. Bu durum kabızlığa karşı da koruma sağlar. Bulantıların azalması ile iştah artar. Diğer yandan cinsel ilişki için engel yoktur.
Bu haftadan itibaren bebeğin kafası üzerinde “lanugo” adı verilen ince ve ipeksi tüyler belirmeye başlar. Ama ultrasonda bunu görmemiz zordur. Ayrıca bu haftada bebek ellerini daha rahat hareket ettirir, böylece kimi zaman parmağını emdiği gözlenebilir.
Anne karnı oldukça büyümüştür. Araç kullanılacaksa ya da ön koltukta seyahat edilecekse emniyet kemerinin alt kayışı ile vücut arasına küçük bir yastık konulması faydalı olabilir. Memeden sıvı akışı görülebilir, normaldir. Meme ucu sıkılmamalıdır.
Boyu 14- 16 cm olan bebeğiniz avucunuza sığacak kadar büyümüştür. Ultrason altında bebeğin hıçkırdığı saptanabilir. Bu solunumun başlama işaretlerinden biridir. Bu haftanın diğer bir ilki de bebekteki ışık refleksinin ortaya çıkışıdır.
Bebeğin cinsiyeti bu haftada açıklığa kavuşur. İyi bir ultrason cihazı ve deneyimli bir göz 16. haftada bebeğin cinsiyetini çok büyük bir olasılıkla saptar. Bazı durumlarda 12-14. haftalarda da cinsiyet görülebilir.
Yine bu haftada down sendromu açısından üçlü-dörtlü tarama testi yapılabilir. Bu test için ideal zaman aralığı 16-18. haftalardır.
Anne bu haftalarda bebek hareketlerini hissetmeye başlayabilir. Hareketleri haftalar ilerledikçe artan kas gücü ve sinir koordinasyonuyla daha da belirginleşecek. İlk gebeliklerde bazen 21. Haftaya kadar hareket hissedilmeyebilir.
Bu haftada bebek yaklaşık 15-18 cm boyunda ve 180-200 gr ağırlığındadır. Ultrasonda hareketlerinin belirginleştiği, sertleştiği gözlenir. Bebeğin tüm organ sistemleri fonksiyoneldir. Ayrıca içinde yüzdüğü amniyon sıvısını akciğerlerine çekmekte ve geri vermektedir. Bu ilkel solumadır. Bebeğin doğum sonrası normal nefes alıp verişini sağlayacak sistemlerin olgunlaşması için gereklidir
Anne adayında bu haftalarda midede ekşime ve yanma yakınmaları olabilir. Reflu denen bu rahatsızlığın önlenmesinde;
-kafein, acı, ekşi, yağlı gıdaların tüketilmemesi,
-yemek sonrası hemen uzanılmaması,
-gece yatmadan 1-2 saat önce süt, meyve suyu ve asitli gıdaların tüketilmemesi önemlidir.
-Gerekli olursa ilaç tedavisi verilir.
Bu haftada bebek 17-21 cm uzunluğunda ve ortalama 190-220 gr ağırlığındadır. Bu haftada kas ve sinir sisteminde gelişme söz konusudur. Bu nedenle ultrasonda hareketli olarak izlenir. Bu hafta, dişler oluşmaya başladı. Annesinin vücudundaki sesleri duymaya başladı. Şiddetli seslere tepki de verecektir.
Bu dönemde annedeki kilo artışına bağlı olarak denge merkezi değişir. Bu nedenle anne adayında bel ağrıları oluşabilir. Düşme riski artmıştır. Bu nedenlerle bu haftadan itibaren yüksek topuklu ayakkabılar giyilmemelidir. Yere eğilmek gerekli ise belden değil dizler bükülerek yere eğilmelidir. Ortopedik yataklar tercih edilmelidir. Otururken bel kavsini destekleyen yastıklar kullanılmalıdır. Bunlarında ötesinde aşırı kilo alınımının önlenmesi, doğum kaslarının güç kazanması için dengeli beslenmeli düzenli egzersiz yapılmalıdır.
Bu haftada bebek ortalama 18-20 cm boyutunda ve 230-270 gr ağırlığındadır. Bebeğin cildi verniks kazeoza denilen yağlı kremsi bir madde ile kaplanır. Bu madde bebeğin cildini içinde yüzdüğü sıvının olumsuz etkilerinden gebelik boyunca korur. Bu yağlı madde doğum esnasında bebeğin doğum kanalında ilerlemesini kolaylaştırırken doğum sonrası dönemde de bebeğin cildini mikroplara karşı savunur. 26. haftada netleşse de bazı araştırmalar bu haftada annenin sesini de ayırt edebildiğini gösteriyor. Dolayısıyla, onunla konuşmanız, ona şarkı söylemeniz, ona bir şeyler okumanızı öneririm.
Eski kıyafetlerinizin hemen hemen hiçbirinin üzerinize olmadığını fark edeceksiniz. Fark edeceğiniz başka bir değişiklik ise memelerinizdeki kahverengi alanın giderek büyümeye başlamasıdır. Bu normal bir durumdur. Annedeki hızlı kilo artışına bağlı göğüs karın ve bacak bölgesinde kalıcı cilt çatlakları oluşabilir. Çatlak oluşumunda genetik özelliğiniz en etkili faktördür. Çatlakların önlenmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar;
-Aşırı kilo almamak
-Dengeli beslenmeli, antioksidan gıdalar tercih edilmeli ve bol sıvı alınmalıdır.
-Düzenli egzersiz yapmak; günde en az yarım saat
- Nemlendirici yağlar ve çatlak kremleri;
Badem yağı bazı anne adaylarında göbekte tüylenme artışı yapabiliyor. Bebe yağları duştan sonra uygulanınca oldukça etkili, ya da içeriğini bildiğiniz nemlendirici bir krem tercih edilebilir. Kremler düzenli olarak doğuma kadar kullanılmalıdır.
Sadece karın değil, göğüs- bacaklar ve kilo alınan tüm bölgelere uygulanmalı.
Bazı annelerde göbek deliğinden aşağı doğru koyu bir renk değişikliğinin oluştuğu görülür.
Bebeğiniz artık daha sık yutkunma hareketi yaparak, sindirim sistemi için alıştırma yapıyor.
Bebeğinizin uyku uyanıklık dönemleri oturmaya başladı. Erişkin bir insan gibi tüm uyku evrelerini yaşamaya başladı. 20 .Haftada bebeğimiz 250-350 gram kadar ve 18-20 cm boyundadır. bu haftaya kapalı olan göz kapaklarını zaman zaman aralayan bebek anne ve babasına göz kırpmaya başlar bu haftadan itibaren. Bebekte işitme , görme dokunma duyuları aktif hale gelir.
Rahim göbek deliği hizasına dek yükselmiştir. Bu haftadan itibaren anne adayında bacaklarda kramplar görülebilir. Tedavisinde magnezyum faydalı olacaktır. Bebeğin hareketleri rahatça hissedilebilir.
Düzenli olarak, amniyon sıvısını içerek besleniyor ve su ihtiyacını gideriyor, idrarını yapıyor ve soluk alıp veriyor (şimdilik hava yerine su soluyor). Bu amniyon sıvısı havuzu, 3 saatte bir kendini yeniliyor. Kaşları ve göz kapakları tamamen seçilebiliyor. Göz kapakları henüz kapalı ama göz kürelerini içeride hareket ettirebiliyor.
Anne adayının dolaşımındaki kan miktarındaki artış nedeni ile özellikle tüm gün ayakta olan gebelerde akşamları ayaklarda ve ayak bileklerinde şişmeler olabilir. Bu tamamen normal bir durumdur. Gün içinde zaman zaman ayakları hafif yükselterek dinlenmek ve eğer mümkünse 2 saatten fazla ayakta ve hareketsiz kalmamak duruma yardımcı olabilir. Bol su içmek bu yakınmaları azaltır. İhmal etmemeniz gereken bir başka konu ise artık arada tansiyonuzu ölçtürmenin faydalı olacağıdır. Karın boşluğu içerisinde büyüyen uterusun diğer organlar ile birlikte diyafram kasını da sıkıştırması sonucu pek çok gebe bu dönemde nefes darlığı ya da çabuk nefes nefese kalma sorunu yaşayabilir. Bu da gebeliğin normal sonuçlarından birisidir. Gebelik ilerledikçe bu sıkıntılar artabilir.
Sağlık Bakanlığı anne adaylarının gebelik esnasında tetenos aşısı yapılmasını önermektedir. Aşı canlı virus aşısı olmadığı için yapılmasında sakınca yoktur. 20. gebelik haftasından sonra isteyen anne adayları sağlık ocaklarında ücretsiz olarak aşı olabilirler. Gebelik öncesi, bu aşının anne adayına yapılıp yapılmamasına göre bir aşı takvimi oluşturulmaktadır.
Bu hafta, el ve ayak tırnakları neredeyse tamamen oluştu, Tüm organ sistemleri artık daha özelleşmiş ve fonksiyonel bir halde, bebek ortalama 500 gr ağırlığa ulaşmış olup boyu yaklaşık 22-25 cm dir. Bu haftalarda bebekte yapısal bir sorun olup olmadığı ve genetik bir hastalığın belirtilerinin varlığını araştırmak için ayrıntılı Ultrason – Tarama Ultrason yapılması gerekmektedir.
Bebeğiniz artık tamamen minyatür bir insan görünümündedir. Kulak içinde yer alan minik kemikler tamemen sertleştiği için bebek çok iyi duyabilir. Dudakları iyice belirginleşir, ultrasonografide gülümsemesi fark edilebilir. Boyu 17-18 santimetre kadar olmuştur, kilosu ise 600 gram civarındadır. Gözleri tamamen gelişmiş olmasına rağmen renkli kısmı olan iris daha pigmente değildir, yani göz rengi belli değildir.
Anne adayında ise yavaş ama sürekli bir kilo artışı söz konusudur. Bebeğin anne rahminin büyümesi ile anne adayında damarlarda genişlemeler olur. Bu nedenle bacaklarda ve genital bölgede varis, hemoroid ( basur) sorunları karşımıza çıkabilir.
Bebeğin büyümesi ile bebekte kan yapımı artar aynı zamanda anne vücudu da kendisini doğuma hazırlar ve kan depolamaya başlar. Tüm bu artan kan üretimi nedeniyle demir ihtiyacı artar. Demir özellikle koyu yeşil sebzeler, kırmızı et ve yumurta sarısında bulunur. Pekmezde bulunan demir kaynatıldığı için çok faydalı değildir, gün pekmezi tercih edilebilir. Bu haftalarda genellikle demir ilaçları başlanır. Bu ilaçların yemeklerden yarım saat önce ya da 2 saat sonra meyve ile alınması etkisini arttırır.
Demir ilacı bazen kabızlığa, büyük abdest renginde değişikliğe ve mide barsak sorunlarına yol açabilir. Bu haftalarda anne adayında kabızlık sorunu görülebilir. Bitkisel tedavilerle çözüm yoluna gidilir. Bol sıvı tüketilmelidir.
24 haftalık bir fetus 650-700 gram ağırlığa ulaşmıştır. Bu haftada bebeğinin akciğer içinde yer alan damar yapıları olgunlaşır. Hemen hemen bütün organları artık fonksiyonel olarak görev yapabilmektedir. Çok iyi hazırlanmış şartlarda ve yoğun bakım koşullarında bu haftadan itibaren doğan bebekler yaşatılabilmektedir. Bu haftada ki bebekler için solunum, sindirim, vücut ısısını korumak gibi yaşamsal fonksiyonların çok iyi desteklenmesi ve bebeğin enfeksiyonlardan korunması gereklidir.
Anne adayında ise bu haftada diş eti kanamaları görülebilir. Bebeğin büyümesi ile mide ve barsaklara olan bası artar. Mide ekşimeleri yanmaları şişkinlik görülebilir. Bu şikayetin artışının en büyük nedeni yanlış beslenme alışkanlıklarıdır.
Bu haftalarda anne adayında gebelik şekeri var mı diye şeker yükleme testi yapılır. Eğer annede gizli bir diyabet hastalığı varsa bu bebeğe olumsuz etkileyebilir. Gebeliğinde şeker hastalığı olan anne adayları endokrinolojiye başvurmalıdır. Böyle bir durumda annenin kan şekeri iyi takip edilmeli diyet, egzersiz, gerekirse insulin tedavisine başlanmalıdır. Bu tedavi ne anneye ne de bebeğe zararlı değildir. Aksine tedavinin alınmaması bebek için ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Kan şekeri kontrolu iyi olmayan anne adaylarında bebekler iri doğar. İri olsalar da bazen dış dünyaya hazır olmazlar ve akciğer gelişimleri yeterli olamadığından yoğun bakım ünitesinde yatmaları gerekebilir.
Annede saptanan gebelik diyabeti anne adayının ileri de şeker hastalığına yatkınlığını da göstermesi açısından önemlidir. Gebeliğinde şeker hastalığı saptanan anne adayları doğumdan sonra da kan şeker değerleri düzelse bile aşırı kilo almamalı dengeli ve düzenli beslenmeli, sporu ihmal etmemeli ve belli aralıklarla kan şekeri kontrolu yaptırmalıdırlar.
Bu haftanın en önemli olayı bebeğinizin tat duyusunun büyük ölçüde gelişmiş olması. Tat duyusu ile birlikte bebeğinizin süt dişleri de gelişiyor. Bebeğin cildi hala daha ince ve kırılgan. Ancak vücudu orantılı bir şekilde doluyor, cilt altı yağ dokuları olgunlaşıyor. Hareketleri daha sert hissedilmeye başlanır.
Anne adayı bu haftalarda yorgunluk hissedebilir, bu gebeliğin normal yakınmalarından birisidir. Ancak kansızlık açısından uyanık olmak gerekir, demir eksikliği halsizliği artıracaktır. Aynı zamanda gözlerinizin ışığa karşı oldukça duyarlı olduğunu fark edebilirsiniz. Gebeliğe bağlı göz kuruluğu çoğu anne adayının ortak yakınmasıdır. Büyüyen rahimin bası yapması ve dolaşımın bozulması nedeni ile bacaklarda ve belde ağrılar olabilir. Bazı gebelerde ise el parmaklarında dahi ağrılar olabilir.
Bebeğiniz ortalama 800-900 gr olup boyu 27-30 cm e ulaşmıştır. Bu hafta, bebeğiniz akciğer gelişimi için oldukça önemlidir. Akciğerlerde hava değişimini sağlayan alveol adı verilen hava kesecikleri oluşmaya başlar ve akciğer gelişimi için surfaktan adı verile madde üretilmeye başlar. Bunun anlamı şudur; bebeğiniz artık erken doğsa bile yaşama şansı giderek artmaktadır. Yapılan çalışmalarda 26 haftalık bebeklerin beyin dalgaları incelendiğinde dokunmaya cevap verdiği saptanmıştır.
Anne adaylarında bu haftalarda bel ağrıları artış gösterebilir. Aşırı kilo alınmamalı ve yürüyüş , yüzme , plates gibi egersizlere devam edilmelidir.
Bebeğiniz 900-950 gr ve yaklaşık 30-33 cm e ulaşmıştır. Gebeliğin en rahat dönemi olan ikinci dönemin son haftalarıdır. Bebeğinizin sese verdiği tepkiler artmaya başlar. Bebeğin hıçkırıklarını çok net ayırt edebilirsiniz ve bu birkaç dakika sürecek hıçkırıklar, bebeğinizin sıkıntıda olduğu anlamına gelmiyor, tam tersi diyafram kası spazmı olan hıçkırık, bebeğinizin kas-sinir sistemi organizasyonunun geliştiğine dair bir bulgudur.
Bu haftada doğarsa yaşama şansı % 85 e çıkacaktır. Tam olarak yaşamla bağdaşır fonksiyonlarını tamamlayamadığı için yeni doğan yoğun bakım şartları gerektirecek ve oksijen ihtiyacı olacaktır.
İlginç bir konu da, bebekler sadece koklayarak, annesinin veya bir başkasının sütünü ayırt edebilirler.
Çoğu anne adayı bu dönemlerde uyku bozuklukları yaşayabilir. Bilinç altında yaşanan endişeler uykuda kabus olarak kendini gösterebilir. Hatta uykuya dalmada büyük zorluklar yaşayabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta da kan basıncınız. Ara ara tansiyonunuzun kontrolü yararlı olur. Bu hafta ile birlikte gebeliğinizin ikinci trimester’ı sona erdi. Yolun büyük kısmı aşıldı.
Bebeğinizin hayati organ gelişimlerinde son noktaya doğru rötuşların yapıldığı bir döneme girdiniz. Bebeğiniz artık kirpiklerin çıkmaya başladığı gözlerini kırpmaya bile başladı. Gözyaşı da üretebiliyor artık. Her ne kadar biraz yumuşak da olsa kemikler iyice belirdi.
Görme duyusu geliştikçe, rahimden yansıtılan ışığa tepki verebiliyor. Güneşlendiğinizde bunu daha iyi hissedeceksiniz. Emme ve yutma yetenekleri iyice gelişti. Vücut yağ oranı şimdilik %2-3 seviyesinde.
Anne adayında ikinci dönemdeki kolaylıklar birer birer azalacak. Akılda tutulması gereken en önemli husus ” gebeliğin 28. haftası sonrası doktor raporu olmadan uçuş yapamayacağınız” Üstelik raporlar ancak 1 hafta geçerli. Ayrıca doktor raporunuz olsa da 36. haftadan itibaren anne adayı uçağa alınmıyor.
Anne adayında kasık ağrısı, bel ağrısı, nefes darlığı, mide yanması, varis ve hemoroid (basur) gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Ve bunlar giderek artarak doğuma kadar devam edebilir. Diğer taraftan bu haftadan itibaren anne de bir takım riskler artar. Bu nedenle kontrollerin sıklığı arttırılır.
Bu haftalarda çiftte kan uyuşmazlığı sorunu var ise KAN UYUŞMAZLIĞI İĞNESİ anne adayına yapılmalıdır. Bazı hekimler bu iğneyi sadece doğum sonrası önerir. Bu yaklaşım yanlıştır diyemeyiz.
Bu iğne yapılmadan önce anneye indirek coombs testi denilen kan incelemesi yapılmalıdır. Bebekte kan uyuşmazlığının olumsuz etkisi olup olmadığı ultrason ile takip edilir.
Doğumdan sonra bebeğin kan grubuna bakılır. Bebeğin kan grubu Rh (+) pozitif ise anneye 72 saat içinde 2. kez Rhogam iğnesi yapılmalıdır.
Bu iğnenin yapılmasının nedeni ileride oluşacak gebeliğe kan uyuşmazlığı hastalığının olumsuz etkisini önlemektir.
Kan uyuşmazlığı iğnesi ayrıca düşük tehlikesinde, gebelikteki kanamalarda, düşüklerde, küretaj sonrası, dış gebelik durumlarında, amniyosentez ve CVS işlemleri sonrası da anneye yapılmalıdır.
Bebeğiniz doğum gününe hazırlanmaya devam ediyor. Artık kafası ve gövdesi arasındaki oran normale yakın. Artık kendi vücut ısısını ayarlayabilme yeteneğine sahip. Kemik iliği de sürekli kırmızı kan hücreleri yani alyuvar üretiyor. Gözleri ise hareket etmeye başladılar bile.
Anne adayının bebeğe giden kan akımı sırt üstü yattığı zaman azalacağı için bu haftadan itibaren yan pozisyonda yatması bebeği için çok önemlidir. Sağ ya da sol yan pozisyon mümkündür ancak sol tarafa yatılması tercih edilmelidir. Gece sağdan sola , soldan sağa dönmek bebeğe zarar vermez. Anne adayları istirahat sonrası tansiyon ölçtürmelidirler. Tansiyon yüksekliği saptanır ise (130/80 veya üzerinde) doktorlarına başvurmaları uygun olacaktır. Çünkü yüksek tansiyon ile halk arasında gebelik zehirlenmesi denilen hastalık ( preeklampsi ) bu hafta itibari ile ortaya çıkabilir. Yüzde ve vücudun üst yarısında, kollarda ani şişlik, sabah uyanınca ense bölgesinde ağrı görme bulanıklığı olduğu hallerde mutlaka tansiyon ölçümü yaptırılmalıdır.
Bebeğiniz ortalama 1200-1400 gr civarında ve yaklaşık 36-40 cm civarında. Bebeğinizin cildini kaplayan ve lanugo adı verilen ince tüyler artık yavaş yavaş kaybolmaya başlarken el ve ayak tırnakları yavaş yavaş uzuyor. Kemik iliği kan hücresi üretimini tamamen karaciğerden devraldı. Öte yandan bebek artık etrafının farkına varmaya başlar. Rahimin içi genellikte zifiri karanlık gibi düşünülse de anne adayının bulunduğu çevreye bağlı olarak aydınlık ya da karanlık olabilir ve bebek bunun ayrımını yapabilir.
Mevcut kanunlara göre ikiz, üçüz bebek bekleyen anne adayları 30 . haftadan itibaren doğum öncesi 10 hafta izin kullanabilirler.
Rahimde özellikle akşamları düzensiz üç dört saatte bir kasılma ve sertleşmeler görülür. Bunlar rahmin yapmış olduğu egzersizler olup normaldir. Endişelenmeye gerek yoktur.
Bu haftalarda uyuyamamak ve mide yanmaları sık görülen problemlerdir. Zaman zaman kasıklarınızda bir ağrı ya da kasılma hissedebilirsiniz.
Bebeğiniz yaklaşık 1400-1500gr ve 38-42 cm e ulaşmıştır. Bebeğin sinir sistemi , akciğer gelişimi hızla devam etmektedir. Anne karnında geçirilen her gün bebeğin doğduğundaki yaşam şansını arttırmakta ve doğum sonrası olası yoğun bakım ihtiyacını azaltmaktadır. Diğer yandan bu haftalardaki hızlı kemik yapımı nedeniyle süt yoğurt ayran tüketiminin ihmal edilmemesi gerekir.
Bebeğiniz artık uzamak yerine, hızlıca kilo alıyor. Ultrasonda alınan görüntü daha sevimli çünkü yanakları dolmaya başladı. Başını, sağa sola oynatabiliyor. Tüm vücut, kollar ve bacaklar tombullaşıp, cilt altı yağ dokusu birikir.
Bebeğin hareketleri ortalama saatte 10 defa hissedebilirsiniz. Her ne kadar bebeğin hareketlerini takip etmek, bebeğin anne karnında iyi olduğunun en önemli göstergelerinden olsa da, her bebeğin uyku uyanıklık dönemleri farklı olduğu gibi, hareketlilik durumu da farklıdır. Bunu en iyi siz bileceksiniz. Burada önemli olan bir anormallik olduğunu hissedebilmektir. Böyle bir şey hissettiğinizde, öncelikle açsanız, karnınızı doyurun ve tatlı bir şeyler yiyin. Sol yan olacak şekilde uzanın ve istirahat edin. Hala hareket etmediyse, elinizle dokunarak uyandırmaya çalışın, yine hareket etmiyorsa, doktorunuzu aramalısınız.
Yan yattığınızda bebeğiniz aşırı hareketlenecek ve bu durum sizi rahatsız olduğu hissini uyandırabilir. Merak etmeyin tam tersi bebeğin keyfi yerine geldiği için hareketlenir. Yan yatınca, bebeğe giden kan akımı arttığı için oksijenlenmesi de artacak ve daha aktif olacaktır
Bebeğiniz bu haftada daha da hareketlendiğini hissedeceksiniz. 30-32. Haftalar bebeğin en hareketli olduğu haftalar olacak. Amniyon sıvısı en fazla olan 750 cc miktarına ulaştığı için rahat hareket edebiliyor. Bu haftadan sonra ise artık sıvı miktarı sabit kalacak ama bebek büyümeye devam edeceği için yeri daralacak.
Bu haftalarda bebeğin büyümesi ile nefes darlığı da görülebilir. Doğuma kadar bu durum sürebilmektedir.
Bebeğiniz bu haftada nefes alıp verme çalışmalarını hızlandırdı. Bu solunum çalışması O nu doğduğunda ilk nefese hazırlıyor. Şu ana için bu alıştırmayı etrafını saran amniyon sıvısını içine çekip bırakarak yapıyor ama doğunca bu işi havayla yapmaya başlayacak. Bazen bebeğin solunum hareketini, ultrason sırasında yakalayabiliriz.
Artık bebeğinizin tüm duyuları gelişti ve yaşama hazır.
Bu haftalarda siz haftada 350-400 grama yakın kilo alıyorsunuz ancak bunun yarısı bebeğe gidiyor. Bebek doğum kilosunun 1/3- ½ sini son 7 haftada alır.
Bebeğin tırnakları tam olarak oluştu ve seyrek de olsa gerçek saçı var artık. Cilt artık daha yumuşak ve pembeleşti.
Çalışan anne adaylarının doğum öncesi izni için bu haftada gebeliklerini belgeleyen rapor almaları gerekir.
33 haftalık hamilelik ile bebeğin beyni ve sinir sistemi tamamen gelişir. Doktorunuz gerek gördüğü durumlarda NST denilen kalp atışı takibinizi isteyebilir.
Hamilelikte çok fazla kafein bebeğinizin düşük doğum ağırlığı ile doğmasına neden olabilir.
Hamilelikte mide ekşimesi ve asit reflü yaygındır, hormonal değişiklikler ve midenize karşı büyüyen rahim nedeniyle olur. Diyetiniz ve yaşam tarzınızdaki değişiklikler semptomlarınızı kontrol etmek için yeterli olabilir. Değilse, doktorunuz tedavi önerebilir.
Bebeğinizin kemikleri kafatası kemikleri dışında sertleşmeye devam eder. Kafatası kemikleri ise doğum kanalında yolculuğu kolaylaştırmak için doğumdan sonraya kadar yumuşak olarak kalır. Kemikler nazikçe hareket edebilir ve birbiri üzerinde kayabilir, böylece kafa beyni korurken güvenli bir şekilde doğabilir.
Artık bebeğiniz için hangi yatağı satın alacağınızı, hastane çantanızda neler olacağını ve doğum planınızda doğum tercihlerinizi belirlemeye başlayın.
Bebeğiniz şimdi rahimde kıvrılmış, bacaklar göğsüne doğru bükülmüştür. Artık hareket etmek için çok az yer vardır , ama yine de pozisyonunu değiştirecektir, bu yüzden hala hareketleri hissedecek ve onları rahim yüzeyinde görebileceksiniz.
Bebeğinizin doğana kadar hareket ettiğini hissediyor olmalısınız. Bebeğinizin hareketlerinde herhangi bir değişiklik fark ederseniz , özellikle yavaşlama veya hiç hissetmeme gibi muhakkak hastaneye başvurun. Doktorunuz bebeğin sağlık durumunu kontrol edecektir.
36 haftaya kadar bebeğinizin akciğerleri tamamen oluşur ve doğumdan sonra ilk nefeslerini almaya hazırdır.
Sindirim sistemi tamamen gelişmiştir ve bebeğiniz şimdi doğarsa beslenebilecektir.
Şu andan itibaren, zaman zaman alt karnınızda sıkma hissinin farkında olabilirsiniz. Bunlar, hamileliğin normal bir parçasıdır – rahminiz doğum eylemi için "pratik yapıyor".
Kasılmalar daha uzun, daha güçlü ve daha sık hale geldiğinde, doğum eyleminin başladığının bir işareti olabilir. Kasılmalarınız düzenli bir şekilde olduğunda, her 5 dakikada bir gelen ve en az 60 saniye sürdüğü durumda doktorunuza başvurun.
Artık hastane çantanızı doğum için hazır hale getirin.
37. haftada gebelik tam dönem (miad) olarak kabul edilir. Ortalama bir bebek şu anda 3-4 kg ağırlığındadır. Bebeğiniz doğmaya hazırdır ve önümüzdeki birkaç hafta içinde doğacaktır.
Bebeğinizin bağırsakları (sindirim sistemi) artık doğumdan sonra bebeğinizin ilk kakasını oluşturacak yapışkan yeşil madde olan mekonyum içerir.
Yaklaşık 37 haftalık hamileyken ve ilk hamileliğinizse, doğuma son 2 hafta kala bebek başı pelvise yerleşir ki bebeğiniz doğmaya hazır hale gelir. Bu olduğunda daha rahat hissedebilirsiniz ve muhtemelen alt karnınızda artan basınç hissedersiniz.
İlk hamileliğiniz değilse, bebek doğum eylemine kadar aşağı hareket etmeyebilir. Ağrılar başladığında bebeğin başı yerleşmeye başlar.
37. hafta doğum öncesi yasal olarak çalışabileceğiniz son haftadır. Bu haftaya kadar çalışmaya devam ettiyseniz doktorunuzdan çalıştığınız kuruma vermek üzere yeni bir rapor almanız gerekir. Bu haftadan sonra yapılan çalışmalar SGK tarafından kabul edilmez.
Artık sadece an meselesi. Ne zaman doğacağına karar verdiğinde bebeğiniz gelecek ve o zamana kadar NST takipleri ve tansiyon takibi yapılır.
Bebeğiniz doğum sırasında bazen kaka yaparsa, amniyotik sıvı mekonyum içerecektir. Eğer durum buysa, doktorunuz bebeğinizi yakından izlemek isteyecektir. Kalp atışlarında bozulma olması durumunda ise acil doğum planı yapacaktır.
Bebeğinizin hareketleri de dahil olmak üzere , doğum ile ilgili endişeleriniz varsa, bunları mutlaka doktorunuzla paylaşın.
Son haftalarda, doğumdan bir süre önce, bebeğin kafası pelvisinize doğru hareket eder. Bebeğinizin başı bu şekilde aşağıya indiğinde yerleşmiş olduğu söylenir.
Bu olduğunda, rahminizin biraz aşağıya doğru hareket ettiğini görebilirsiniz.
Preeklampsi gebelikle ilgili ciddi bir durumdur. Preeklampsisi olan herkesin şikayeti yoktur, ancak doğum öncesi idrar testi ve kan basıncı kontrolü ile bu durum belirlenebilir. Semptomlar şiddetli baş ağrıları, ışığa karşı hassasiyet, kaburgaların hemen altındaki yan ağrıları ve ellerin, yüzün şişmesi veya ayakların şişmesindeki ani artışı içerebilir.
Doğum eyleminin başlamış olabileceğine dair birkaç işaret var. Bunlar genelikle düzenli kasılmalar, su gelmesi veya rahim ağzındaki tıkacın atılmasına bağlı olarak hafif bir kanamanın olmasıdır. Tüm bunlar olurken hastaneye başvurana kadar bebeğinizin hareketlerini dikkatli gözlemleyin. Eğer herhangi bir hareket hissetmiyorsanız hastaneye başvurmak için acele edin.
Evden çıkışta hastane çantanızı yanınıza alın. Ağrılarınız hala hafif veya yeterince sık değilse ve suyunuz gelmediyse öncesinde ılık suyla duş alabilirsiniz.
Son günlerinizde beslenirken katı gıdaları değil sulu yemekleri tercih edin.
Hamilelik normalde yaklaşık 40 hafta sürer - bu, son adet tarihinizin ilk gününden itibaren yaklaşık 280 gündür.
Size doğum henüz başlamadıysa doğum eylemi için indüksiyon önerilebilir. Bu doktorunuzla birlikte verilecek bir karardır.
Eğer takip kararı verildiyse doğum eylemi başlayana kadar, bebeğinizin sağlığını kontrol etmek için size daha sık kontrol önerilir.
Çoğu bebek sağlıklı kalmasına rağmen, 40-42 haftadan fazla hamilelik süresinde ölü doğum riski daha yüksektir . Şu anda, hangi bebeklerin ölü doğum riskinde artış olduğunu güvenilir bir şekilde tahmin etmenin bir yolu yoktur, bu nedenle 40-42 haftaya kadar doğum yapmayan tüm kadınlara indüksiyon sunulmaktadır.
Ne kadar rahat olursa olsun bebeğinizin artık doğma zamanı geldi. Doğum kendiliğinden başlamadıysa suni sancı planlanacaktır.
1979 doğumlu, evli ve 2 çocuk annesidir. 2002 yılında Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdikten sonra 2002-2008 yılları arasında 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Bölümünde ihtisas yaparak Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı oldu.
Copyright © 2022 Samsun Vajinismus Tedavisi | Jin.Op.Dr. Sevinç BİLGİN
Hizmetlerimizin kullanımını kolaylaştırmak için çerezleri kullanıyoruz. Çerezlerin sabit sürücünüze kaydedilmesini istemiyorsanız, Tarayıcınızın ayarlarını değiştirebilirsinizKullanım Koşulları